Cumhuriyet Merkez Bankası AŞ ile ilgili 26 Şubat 2000 tarihinde yazmış olduğum yazıda, Merkez Bankası’nın durumuna açıklık getirmeye çalışmış ve bazı sorular sormuştum.
O yazımda Merkez Bankası’nın bu gibi sorular karşısında “devekuşu taktiği”ni kullanabileceğini de belirtmiştim. Nitekim dediğim gibi de oldu. Merkez Bankası bu konularda sessiz kalma hakkını kullanıyor. Olsun, biz de şimdilik soru sorma ve vatandaşı bilgilendirme hakkımızı kullanmaya devam edelim.
Merkez Bankası, kanun ile ayrıcalıklı olarak kurulan ve kendisine geniş yetki ve imtiyazlar verilen özel bir anonim şirkettir. Bu şirketin tam adı “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası A. Ş.” dir. Burada dikkat edilmesi gereken çok küçük, ama mana olarak çok büyük bir nüans var.
Bu şirket “Cumhuriyet Merkez Bankası”dır. Tıpkı “İş Bankası” yada “Halk Bankası” gibi. Lakin başına “Türkiye” ifadesi konulduğu zaman, birçok dikkatsiz okuyucu tarafından “Türkiye Cumhuriyeti” gibi okunabilmektedir.
Halbuki öyle değil. Şirketin ismindeki “Cumhuriyet” kelimesinde “i” takısı yoktur. Eğer “Cumhuriyeti” olsaydı bir aidiyet ifade edecekti ki bu da ayrı bir resmi statü oluşturur. Burada ise ifade sadece “Cumhuriyet” tir. Bunu “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası AŞ” şekilde okuduğunuzda size cümle düşüklüğü varmış gibi gelebilir. Eğer böyle geliyorsa, onun sebebi, sizin bu şirketi “Türkiye Cumhuriyeti” ne ait bir şey olduğunu sanmanızdan yada varsaymanızdan ileri geliyordur.
Ancak oradaki “Cumhuriyet” kelimesini yalın bir ifade, bir isim olarak algılarsanız, o taktirde herhangi bir cümle düşüklüğünün olmadığını anlarsınız. Bunu test etmek için elinizdeki bütün kağıt paraların üzerindeki ifadelere bu bilinçle tekrar bakın. “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası” yazıyor değil mi?
Peki ama neden? Gözden birşeyler mi kaçırılmaya çalışılıyor?
Tüm bunların cevabını ben değişik bir açıdan vermeye çalışabilirim, ama yine de Cumhuriyet Merkez Bankası AŞ yetkililerinin verecekleri cevap bizi daha çok tatmin etmelidir diyorum.
Ne ilginçtir ki, 1999 yılında ekonomimiz yüzde 6.4 küçülmesine rağmen, Cumhuriyet Merkez Bankası AŞ, 506 trilyon lira kar yapmış. Bunun ne anlama geldiğini yorumlamakta zorluk çekiyorum.
- Böyle karlı bir şirketin hisseleri neden borsaya çıkmasın?
- Örneğin ben böyle karlı bir şirkete ortak olmak isterim doğrusu. Diğer hissedarları kimler acaba?
Bunu daha önce sordum ses gelmedi, yine soruyorum.
- Yabancı hissedarlar kimler, yerlileri kimler?
- Son sıralarda bazı düzenlemeler yapıldı mı?
- Devlet bu kadar imtiyazlı ve ayrıcalıklı karı kimlere lutfediyor acaba?
Anayasanın 167. Maddesine göre devlet, para ve kredinin sağlıklı işleyişini düzenleyecek tedbirleri alır. Bu çerçevede devlet, paranın işlevlerini icra etmesini muhafaza altına alır. Aslında 1211 sayılı TCMB kanunu başta olmak üzere birçok çalışma, devletin bu konuda bir kaygısının var olduğunu gösteriyor. Ancak bugün gelinen noktada, adeta Cumhuriyet Merkez Bankası AŞ’nin yapısı muhafaza altına alınmış gibi gözükmektedir.
Bu eksenden irdelenince, Cumhuriyet Merkez Bankası AŞ’nin bu görevleri mevcut yapıda ne kadar yerine getirdiği ise tartışma konusudur.
Şu sıralarda, onca imtiyaz yetmiyormuş gibi, Cumhuriyet Merkez Bankası AŞ tam bağımsızlık taslağı hazırlamaktadır. Böylelikle bu, Hükümet tasarısı olarak parlamentoya gelecek. Peki, oldu olacak, gelin Cumhuriyet Merkez Bankası AŞ’ni tam anlamıyla masaya yatıralım. Bakalım peşinden neler gelecek?
Şimdilik bu kadar, ancak konuyla ilgi yazılarım sürecektir. Şirket yetkililerine ve aziz milletimize arzolunur.
…
Selam ve Sevgilerimle
Prof. Dr. Mete Gündoğan
Bir yanıt bırakın