Bir Öneri !!
Tanzimat ile birlikte kaldırılan Müsadere Kanunu günümüz şartlarına uyarlanarak yeniden getirilmelidir.
Peki, neydi Müsadere Kanunu?
Devletin, memurların yetkilerini kötüye kullanarak kazandıkları mal varlığına el koymasıydı.
Bu kanunun anlaşılmasına yönelik bazı hadisleri hatırlatalım.
Hz. Muhammed SAV diyor ki: “Kendisine görev verdiğimiz bir kimsenin vergi olarak aldığı küçük bir iğneyi dahi bizden gizlemesi hıyanet ve hırsızlıktır”.
Peygamberimiz, tayin ettiği memurlardan devlet malına hassasiyet göstermelerini istemiş ve ayrıca onları denetlemiştir. Bir valiye hediye gönderildiğini haber aldığında ya bu hediyeyi iade ettirdiği ya da cihatta kullanılmak üzere beytülmale koydurduğu bilinen bir uygulamadır.
Hz. Ömer döneminde, valilerin haraç gelirinden bir kısmını kendilerine ayırmaları, ticaretle uğraşarak aslî görevlerini ihmal etmeleri ya da hediye almaları durumunda mallarının yarısı müsadere edilmekteydi.
Hz. Ömer vali tayin edeceği kişiden sahip olduğu malların bir listesini ister ve daha sonra malında kaynağını açıklayamadığı bir artış görürse bu kısmı müsadere ettirirdi.
Osmanlı’da ilk uygulamayı Fatih Sultan Mehmet yapmıştır.
Tanzimat dönemine kadar da uygulama yapılmıştır.
Tanzimat’ın ilanı ile birlikte Müsadere Kanunu da kaldırılmıştır.
Bu kanun, günümüz gerçeklerine uygun bir şekilde yeniden ihdas edilmelidir.
Örneğin belli bir seviyenin üzerinde veya kritik bir pozisyonda görev yapan devlet memurlarının emeklilik işlemlerine Müsadere İncelemesi de eklenebilir.
Devletin bir kurumunun atayacağı üç kişilik bir uzman heyet memurun ve birinci derecedeki akrabalarının mal varlıklarını kontrol eder.
Eğer kaynağı açıklanamayan bir artış var ise o kısma el koyup devletin Hazinesine aktarır.
Ondan sonra emekliliğine izin verilir.
Böylelikle hem halkın devlet adamlarına güveni artmış olur, hem de devlet memurları daha büyük bir şevk ve azimle çalışırlar.
Çünkü adalet hissi en büyük çalışma azmidir.
Böyle bir kanunun, günümüz şartlarında yeniden ihdas edilmemesi için bir neden göremiyorum.
Talebimdir.
…
Prof. Dr. Mete GÜNDOĞAN
Bir yanıt bırakın