Değerli katılımcılar, Türkiye’nin jeopolitik, teknopolitik ve ekonomi politik olayları değerlendirme biçimini ele alıyorum. Coğrafyamızda olaylar genelde jeopolitik açıdan yorumlanıyor, ancak ekonomi politik analizler ihmal ediliyor. Eğitim sistemimiz coğrafya ve teknolojiye odaklanırken, ekonomi politik ve teopolitik bakış açısı zayıf kalıyor. Teopolitik, kutsal metinler ve peygamberlerin öngörüleriyle geleceğe dair fikir verir; ancak Türkiye’de bu analiz kabiliyeti sınırlı. Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, iklim değişikliği ve ticaret hatlarındaki değişimler, küresel düzenin yeniden şekillendiğini gösteriyor. Siyonist teopolitik, Kudüs merkezli bir imparatorluk hedeflerken, Müslümanlar Kur’an-ı Kerim’e dayanarak teopolitik yorumlar yapmalı. Osmanlı’nın dağılmasından sonra Britanya, Amerika ve şimdi Siyonizm’in egemenlik dönemleri yaşandı; ancak inananların galip geleceği bir döneme giriyoruz. Ticaret hatları, enerji kaynakları ve yüksek teknoloji kontrol altına alınıyor. Türkiye, bölgesel bir ekonomi politik proje geliştirerek, Hazar’dan Akdeniz’e uzanan bir ticaret hattı oluşturabilir. Ahi Evran’ın öğretileri, devlet aklı ve bölgesel birliktelikle bu süreç yeniden yapılandırılabilir. Türkiye, Suriye lirasını basarak ekonomik liderlik üstlenebilir ve sınırlarını kontrol altına almalı. Kıbrıs’ta doğalgaz rezervleri için haklarını aramalı ve bölgesel ticareti güçlendirmeli. Yeni bir dünya düzeni için tarihi ve kültürel bağlarla hareket edilmeli, edilgen değil etken olunmalı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir