Milli Görüş’ün Bütün Dünyaya Söyleyecek Yeni Bir Sözü Vardır.

Bundan önceki makalemde, Milli Görüş açısından Saadet Partisinde yaşananlar ile ilgili olarak genel bir durum değerlendirmesi yapmıştım.

Sosyal medyada başlatılan bu tür değerlendirme ve müzakerelerin Milli Görüşçüler üzerinde zaman içerisinde olumlu bir hareketlenme oluşturduğu anlaşılıyor.

Gelen talepler ve değerlendirmeler üzerine bu tür yazılarımı sürdürmeye karar verdiğimi de sizlerle paylaşmıştım. Bundan önceki makalemde genel durumu ve gelinen noktayı anlatmıştım. Şimdi bu makalemde ise, Milli Görüş’ün nasıl derlenip toparlanması gerektiği konusunda fikirlerimizi sizlerle paylaşacağım.

Saadet Partisi’nin Milli Görüşçülerin yeniden toplanma merkezi olabilmesi için öncelikle kendi içyapısını derleyip toplaması ve böyle bir merkez için hazırlanması gerekmektedir. Elbette bunların başında Genel Başkan değişimi gelir. Ancak bu, bir toplanma merkezi oluşturması açısından tek başına yeterli bir hamle değildir. Bir toplanma merkezi inşa edilecek ise bunun zemininin en az dört sacayağı üzerine oturtulmasının en isabetli yöntem olacağını düşünüyorum.

Öncelikle, Erbakan Hoca’nın kısıtlı genel başkanlık süreçlerini hariç tuttuğumuzda, partinin genel başkanlık seçimlerinin ve süreçlerinin sürekli tartışmalı olarak gündeme geldiğini görüyoruz. Tabii bütün genel başkanlar ellerinden gelen performansın en iyisini ortaya koymuşlardır. Hepsinden Allah razı olsun. Hepsine teşekkürü bir borç biliriz.

Lakin günümüzde yaşadığımız sürekli iç ve dış çekişmeler, müdahaleler ve konjonktürel gelişmeler genel başkanların çok yüksek performans ortaya koymasını gerektirmiştir. Bu performansa uygun bir sağlık ve yaşam düzeni gerektirmiştir.

Örneğin küresel vizyonu olan ve aktif bir şekilde bütün gelişmeleri takip eden bir devlet başkanının günümüzde ortalama 18 saat çalıştığı ve minimum 50 sayfalık belge okuduğu çokça ifade edilen gerçeklerdendir. Milli Görüş hareketin liderinin bunların gerisinde olması düşünülemez.

Bu çerçevede, başat öneme sahip ikinci bir konu da şudur.

Milli Görüş hareketi hep zamanına uygun, güçlü ve cazip programlarla milletin karşısına çıkmayı başarabilmiştir.
Milli Nizam Partisi’nin “önce ahlak ve maneviyat” manifestosu, Milli Selamet Partisi’nin “Ağır Sanayi Hamlesi” ve Refah Partisi’nin “Adil Düzen” talebi zamanın kitlelerinin dikkatini çekmiş ve çoğunluğu peşinden sürükleyebilmiştir.

Yeni genel başkan ile birlikte Milli Görüş’ün bütün dünyaya söyleyecek yeni bir sözü de olmalıdır. Bilgisayarları ve iletişim cihazları başında olan; özelde gençlerimiz, ama genelde bütün insanlarımız dünyanın her yerini sanal olarak gezip görmekte ve her türlü fikirlere muhatap olmaktadırlar.

Bunların dikkatini çekecek ve onlara “işte budur” dedirtecek bir iddianın günümüzün anlayışında ifade edilmesi gerekmektedir. Bugün Türkiyemizden bütün dünyaya söz söyleyebilecek nadide hareketlerden biri olan Milli Görüş’ün henüz böyle bir sözü yoktur.

Eleştiriler elbette isabetlidir.

Ekonominin istatistiki takibi elbette gereklidir. Ancak geçmişte yapılanlar geleceğin hedefleri olamazlar. Geçen veya olan biten her şey geride kalmıştır. Şartlar ve araçlar sürekli değişim göstermektedir. Milli Görüş, değişmez ilke ve prensipleri ile günümüz araçlarını günümüz şartlarına uygun olarak kullanabilmelidir.

Herkeste ve her kesimde heyecan uyandıracak bir gelecek tasavvurunun ortaya konulması gerekmektedir. Böyle bir tasavvurun oluşturulup, ülkemiz başta olmak üzere bütün dünyaya yayılabilmesi için öncelikle her alanda güncel gelişmelerin ve gidişatın iyi tahlil edilmesi gerekmektedir. Daha sonra bütün güncel sorunların çözümünü de içeren düzen alternatifi detaylı bir program oluşturulmalıdır. Akabinde de oluşturulan detaylı program, siyasal iletişim uzmanlarınca sistematize edilip sloganlaştırılıp bir çözüm önermesi olarak kamuoyuna teklif edilmelidir.

Üçüncü bir konu, ülkemizin genç bir nüfusa sahip oluşudur.

Bu gençler, ne yazık ki geleceğini başka diyarlarda aramaya başlamıştır. Hâlbuki Milli Görüş, genç kadrolarını iyice eğitip örnek şahsiyetler olarak sahaya çıkarabilecek kabiliyet ve müktesebata sahip bir harekettir. Bugün küçücük sosyal medya platformu içindeki gruplarından tutun da, on binlerce katılımı olan geniş platformlara kadar her alanda önderlik ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Bu ihtiyacı karşılayan hareket, geleceği dizayn eden hareket olacaktır.

Sonuncu olmasa da dördüncü konu parti kurumsal yapısının güçlendirilmesi ve geliştirilmesi konusudur.

Adil ve güçlü bir teşkilat büyük başarıların zeminini oluşturur. Teşkilat kendi içinde adaleti temin edecek ki ülke ve bölgeye yönelik adaletin de teminatını göstermiş olsun. Dolayısıyla, teşkilatın her kademesinde yönetime nasıl girileceği, yükselme kriterleri, delegelerin oluşumu, adayların nasıl belirleneceği, kurulların nasıl çalışacağı, yetki ve sorumlulukların neler olduğu başta olmak üzere diğer bir çok konular çok açık bir şekilde belirlenmelidir.

Adil bir şekilde güncellenecek ilke ve prensipler şüpheye ve güvensizliğe mahal bırakmayacak şekilde herkese eşit olarak uygulanmalıdır. Hiç kimse dışlanmamalıdır. Kurumsal yapılanmayı okuyan gören herkes, teşkilatın kapılarının Milli Görüş ilke ve prensiplerini benimseyen veya benimsemeyi düşünen herkese açık olduğunu görüp güvenmelidir. Teşkilatlarda belirsizliklere yer verilmemelidir.

Milli Görüş’ün derlenip toparlanması sadece Saadet Partisini ilgilendiren bir konu değildir.

Unutulmamalıdır ki; Milli Görüş’ün derlenip toparlanması sadece Saadet Partisini ilgilendiren bir konu değildir. Bugünkü iktidar milliyetçi, muhafazakar, liberal, demokrat ve vatansever bir taban üzerinde yükselebilmiş bir iktidardır. Ancak aynı zamanda yorgun ve hikayesini tamamlamak üzere olan bir iktidardır. Bu da gayet doğal bir süreçtir. Bölgemiz ve ülkemizde bu kadar uzun müddet ayakta durabilmek hiç de kolay bir iş değildir.

Yorgunluk yeni bir heyecanı, biten bir hikaye ise yeni bir hikayenin başlamasını ister. Bu açıdan baktığımızda Milli Görüş yeni bir heyecan oluşturabilecek ve yeni bir hikaye yazabilecek arı duru kaynaklara sahip bir görüştür. Olayı, bir partinin genel başkan değişimi üzerinden pozisyon değişimi olarak okumak yanlıştır. Olayı, bir ülkenin kendi müktesebatına uygun olarak ayağa kalkması, bölge barışını tesis etmesi ve dünyaya söz söylemesi olarak okumak gerekir. Yere değil ufka bakmak gerekir.

Milli Görüş herkesi ve her kesimi kucaklayabilecek bir platform oluşturabilir.

Her kesim ve herkesten aynı düşünce ve tavırları göstermesini beklemeden bir süreç içerisinde olgunlaşmayı ikmal edebilir. Tasarımını buna göre oluşturabilir.

Son olarak, yeni genel başkanın pratik bir başlangıç programı da icra etmesi gerekir. Herkes ve her kesim ile birlik ve beraberlik oluşturmak için kamuoyuna açık görüşmeler yapması ve gönül kapılarını da ardına kadar açması gerekir.

Çok kısa bir süre içerisinde çok büyük adımlar atarak birlik ve beraberliği sağlamalıdır. Birlik ve beraberlik oluşturmak, gerçekleştirilmesi çok zor ancak meyvesi çok tatlı bir nimettir. Olan olmuş, geçen geçmiştir. Herkes elbette yaptıklarının hesabını Allah’a verecektir.

Herkes ve her kesim geçmişte yaşanılanlardan elbette değişik dersler almış ve farklı çıkarımlarda bulunmuştur. Önemli olan bu dersleri ve çıkarımları yeni bir hikayenin yazılımında isabetli bir şekilde kullanabilmektir. Af ve hayır yolunu tutabilmektir.

Şu anda Milli Görüş’e düşen asıl görev, başta kendi teşkilatı olmak üzere, ülke ve bölgenin birlik ve beraberliğini kendi ilke ve prensipleri doğrultusunda temin etmektir.

Allah inananların yar ve yardımcısıdır ve zafer, inananlarındır.

Prof. Dr. Mete Gündoğan

22 yorum

  1. Hocam, tespitlerinize aynen katılıyorum. Fakat bu söylediklerimizi dikkate alıp yeni bir başlangıç yapacak yönetim olduğuna inanmıyorum. Onun için cesaretle ortaya çıkacak dava gönüllülerine ihtiyaç var. Beklemeye vakit de yok, tahammül de. 80’lik dedeler artık torun sevsin. Ama bu davaya yeni bir heyecan ve istikamet kazandıracaklar da illa 80 yıl yaşamayı beklemesin.

  2. Hocam Günaydın

    Bir siyasi partide olması gerekenleri özelliklede genç nesilleri hedef kitle olarak benimseyip en ince detaylarına kadar çok güzel özetlesiniz
    Hizmet önemlidir, en önemliside KİBİR den uzak olup gönülleri fet etmektir
    Sizleri yürekten kutluyor tebrik ediyorum.
    Sabah 07:14

  3. Saadet Partisi için önerileirm
    1) YIK kaldirilmalidir.
    2) Genel Baskan’in masasindaki Iran Bayragi kaldirilmalidir.
    3) Baskanlik divani revize edilmelidir
    4) Hukuk ve demokrasi oncelikli Konu haline gelinmelidir.
    5) Avrupa ve Amerikaya bakis acisi degistirilmelidirmelidir.
    6)Pakistan Islam cemiyeti veya Banglades bilmem ne kurumundan fazla AB ile diyalog kurulmali.

  4. Avrupa ve ABD ile içiçe olmakf elaketi getirir akp örneğinde gördüğümüz gibi biz kendi milli ve manevi değerlerimize baglı kalarak bütün dünya ülkeleri ile işbirliği yamalıtız mebey bir milli görüşü olarak yeni bir söyleme ihtiyaç var evet.

  5. Değerlendirmeyi dikatle birkaç kez okudum. Üzerine bina inşa edilecek bir yapının temeli niteliğinde bir yazı. Dikkatle hazırlanmış. Yenilenme. Sistem. İlkeler. Toplumu harekete geçirip birleştiren, inandıran kazanır elbette. En önemli etken “Görünür – inanılır olabilmek”

  6. Sayın Mete bey uzun yıllardır genel başkan olmanız yönünde iç geçirdik ama aktif siyasete bakış açınızı bilmiyorum süreç böyle giderken sizin de fiilen elinizi taşın altına koyma vaktiniz gelmedi mi?

  7. Doğruyu söylemem gerekir ki ben milli görüşten umudumu kesmek üzereyken eğer bu söyledikleriniz yapılacak olursa vaatlerini de bir bir yerini bulur düşüncesindeyim. Özellikle plandemi konusunda oyunun bir figüranı olmayı seçen saadet partisi umutları yıkmıştır. Unutmamak gerekir ki milli görüşün herkese, herkesin milli görüşe ihtiyacı var. İhtiyaç duyulan bir diğer şey ise silkelenip ayağı kalkmaktır. Samimiyetinize güveniyorum. Allah kalbinizdeki göre muvaffakiyet versin.

  8. Milli Görüş camiası kollarını alabildiğince açıp bütün vatan evladını kucaklayacak gönül enginliğine ulaşmalıdır. O taklitci, bu faizci, öbürü bilmem neci mantığı %1,5’a kilitlenmekten ve ülke hakkında sözü olmayan atıl, pasif bir oluşum olmaktan öteye gidememeyi getirmektedir.

  9. Genç insanlar çelişkiler ve adalet duygusu üzerinden yürür.
    Bu iki duruma cevap arar biz hangi pozisyondayız ki bu iki soruya cevap verebilelim?
    Umut olalım?
    Gelecek ile ilgili temennide bulunsunlar?
    Bunu için profesyonel insanlardan yardım alınmalı ama biz her şeyi bilmemiz bize yetiyor. Elimiz altındaki enformasyon dergi kitap TV gazete her neyse daha onları etkili kullanmayı beceremiyoruz. Sinerji oluşturma kabiliyetini kaybetmişiz.
    Her şeyi biliyoruz.

  10. Takdir edersiniz ki Milli Görüş ocağı kişisel tatmin merkezi değildir. Tam tersine Allah rızası için bir araya gelen insanların birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye ettikleri, iki dünyada da kurtuluşa erebilmek için omuz omuza verdikleri bir yerdir.

  11. Ağzınıza yüreğinize gönlünüze sağlık.
    Sıhhat afiyet olsun inşallah çok teşekkür ederim duygularımıza tercüman olmuş teşkilat tabanı olarak sizi genel başkan olarak görmek isterim.

  12. daha öncede “mecrasını arayan su”başlıklı yazınızı okumuştuk yine böyle anlamlı ve faydalı öneriler yapmıştınız. inşallah bu sefer dikkate alınır.

  13. ülkenin tüm varlıklarını satmış yetmemiş 2045 yılına kadar ülkeyi borçlandırmış ülkeyi borç batağına koymuşlar üstüne birde hak hukuk ve adaleti yerle bir etmşler. Milli görüşü muhafazakar, milliyetçi vatansever, libarel iktidara milligörüş’te yama yapmak isteyenlere koltuk değneyi olunmamalıdır.

  14. Yik kaldırılsın diyenler kelime-i tevhidin tefsirini bi kez daha okusun. Tavsiye ederim. Zaten batılın asıl rahatsız olduğu şey kendi kanununa uymayan Şuradır.
    13:34

  15. Rahmetli Cennet mekân Erbakan Hoca 1969’da ne yapmışsa öyle yapın (Bağımsız. Her bahar, bir çiçekle başlar. İlk çiçek açtı). Bırakın şu, çıkar amaçlı kurulmuş “YASAL” suç örgütü NECİS partileri. Gelecekte parti sistemi yok. İnat etmeyin! Bağımsız adayları destekleyen vakıf kurun.
    Birde, bir tarafta Ak Parti, MHP, BBP varken, diğer tarafta CHPKK, HDPKK, IYI (KÖTÜ) Terör Örgütlerinin olduğu tarafta saf tutanların akli melekelerinde sorun vardır demektir!

  16. -YİK diye meşruiyeti son derece tartışmalı olan bu yapı lağvedilmelidir
    -Genel Başkanın değişmesi gerektiği twiterda değil Genel Kurulda ifade edilmelidir
    -Genel Başkan her kimse doğal olarak Milli Görüşün lideri olarak tanınmalıdır.
    -Çok başlılık derhal ortadan kaldırılmalıdır.
    -Kendi içinde vesayet sorununu çözememiş bir parti Türkiye’deki sivil ve askeri vesayetlerle asla mücadele edemez.

  17. Milli Görüş temsilcilerinden biri olan Saadet Partisi, iki büyük abinin aile içindeki çekişmelerine araç (hatta heba) edinmek suretiyle tatmin merkezi olamayacağı gibi, yıllarını vermiş teşkilat mensuplarının da politize edilmeye çalışılan kişisel tatmin merkezine dönüşmemelidir.

  18. 28 Şubat Erbakan hocanın siyasi yasaklı olmasından günümüze kadar Saadet Partisi liderlik sorunu yaşayan bir partidir.
    Parti içerisinde “Milli görüşün her neferinin bu organizasyonda genel başkanlığa aday olmaya hakkı da, yetkisi de vardır” deyip sonrada “Genel başkanlığı ya da herhangi bir vazifeyi istemek, o kişiye o vazifenin verilmemesi için yeterli sebeptir” diye tavırlar alınmaya devam edildiği sürece; dışarıdan izleyen seçmen Türk halkı; “50 yılı aşan Milli Görüş tarihinde lider namzetleri yetiştirememiş. ‘Bende varım’ diyecekler ayıplanıyorsa, SP Aile Saltanatı partisine mi dönüşmüş?” diye görürler haliyle. Bu durumda seçim zamanında oy vermekten imtina edebilir seçmen.

  19. Sayın Hocam, bu değerli görüşlerinize katılmamak mümkün değil. Su var ki oligarşik yapılarda bu tür değişim ve dışardan katılım imkanı yoktur.Saadet Partisi ve diğer partiler partiden ziyade ” sahipli yapilar” olduğu için bu tür değişim tekliflerine kapalıdır.

    • Tespitlerinize katılmakla birlikte, sıralamanın öncelikle dördüncü maddede belirten “kurumsal yapının geliştirilmesi ve güçlendirilmesi” olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.