Türkiye, bir avuç elit banker ailenin yürüttüğü 4. nesil savaşın odağında. Bu savaşı anlamazsak kaybederiz. Kademeli olarak önce Erdoğan’ı sonra ülkeyi kaybederiz. 4. nesil savaş dağınık bir savaştır. Belli bir merkezi yoktur.
Döviz kriziyle birlikte yeniden tartışma konusu olan ”dolar imparatorluğu” kavramını ve “Türkiye’ye karşı sürdürülen 4. nesil savaşı“ AA muhabirine değerlendirdim. Anadolu Ajansı’nın haberleştirdiği bu röportajı siz sevgili okuyucu ve takipçileriyle paylaşıyorum
…
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Gündoğan, Türkiye’nin, bir avuç elit banker ailenin yürüttüğü 4. nesil savaşın odağına alındığını belirterek, “4. nesil savaşı anlamazsak kaybederiz. Kademeli olarak önce Erdoğan’ı sonra ülkeyi kaybederiz.” dedi.
Prof. Dr. Mete Gündoğan, döviz kriziyle birlikte yeniden tartışma konusu olan ”dolar imparatorluğu” kavramını ve “Türkiye’ye karşı sürdürülen 4. nesil savaşı” AA muhabirine değerlendirdi.
Gündoğan, 1972 yılından bu yana “kağıttan kule doların” 12 aileden oluşan ve sayıları 300’ü geçmeyen “FED bankerleri” tarafından dünya parası olarak karşılıksız basıldığını ve bunun üzerinden bir ”dolar imparatorluğu” kurulduğunu söyledi.
Dolar İmparatorluğu’nun köklerinin 1688 Kral William savaşına kadar giden bir süreç olduğunu hatırlatan Gündoğan, şunları kaydetti:
”Bu süreçte mal ve hizmet değişimi için altın kullanılıyordu, altını temsilen kağıt paralar çıktı. Ama 2. Dünya Savaş’ından sonra özellikle kağıt para ile altın arasındaki bağ koptu. Her şey bankerlerin 1910 yılında JP Morgan’ın Georgia Jekyll Adası’ndaki lüks köşkünde gerçekleştirdiği gizli toplantısından sonra başladı. Toplantıda Warburg, Kuhn-Loeb, Lazard Brothers, İsrael Moses Sieff, Lehman Brothers, Goldman Sachs, Chase Manhattan gibi bankerler ve temsilcileri vardı. Konu sadece 1907’de başlayan bankacılık krizine çözüm üretmek değildi elbette. Konu, bu krizin nasıl fırsata çevrileceği konusuydu. Bu bankerler dokuz gün boyunca, gece gündüz çalışarak hem mevcut krize bir çözüm önerisi geliştirdiler hem de bu çözüm ile minimum 100 yıllık bir imparatorluğun temelini attılar. Bu, uluslar üstü rantiyecilerin küresel finans imparatorluğuydu.”
”4. Nesil Savaş dağınık bir savaştır”
Bankerlerin, ABD’nin istediği zaman istediği miktarda dolar basmaya devam ettiğini anlatan Gündoğan, “Son üç yüz yıldır bütün ekonomik gelişmeleri, büyümeleri özellikle büyük savaşların tamamını bankerler finanse etmiştir. Bankerlerin para yaratan bu sistemleri olmasa, halktaki birikimlerle bu savaşların finanse edilmesi mümkün değildir. Paran kadar konuşursun, paran kadar büyürsün ve paran kadar savaşırsın. Her şey paran kadardır. Bu kadar basit.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Gündoğan, Türkiye’ye karşı yürütülen ekonomik operasyonun ”4. Nesil Savaş” olduğunu ifade ederek Türkiye’nin bu savaşa karşı finansal kabiliyetini geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Daha önceki savaşların merkezi savaşlar olduğunu anlatan Gündoğan, şunları söyledi:
”İlk üç nesil savaşlar belli bir merkezden yönetilen, belli araçların kullanıldığı savaşlardı. 4. nesil savaşlar ise dağınık bir savaştır. Belli bir merkezi yoktur. İnternetteki oyunlardan tutun da sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerine, gazete köşe yazılarından, internet ağları üzerinden yürütülen psikolojik- dini demeçlere, finansal saldırılara, askeri terör operasyonlarına kadar çeşitlilik gösteriyor. Bunlar dağınık olarak fakat belli bir mantıkla kullanılan 4. nesil savaş araçlarıdır.
Bu savaşa karşı Türkiye’nin elindeki enstrümanlar da kuvvetli ama finansal enstrümanlar zayıf. Esas sıkıntıyı bu noktada yaşıyoruz. Türkiye mesela bir rahibi yapmış olduğu terör koordinasyon operasyonlarından dolayı tutuklayıp yargılayabiliyor. Bu kabiliyeti var. Ama dolar krizi gibi finansal operasyonlarda sıkıntı yaşayabiliyoruz. Çünkü bu konu tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin de yumuşak karnıdır.’’
”Küresel finansçıların amacı Erdoğan’ı devirmek”
Prof. Dr. Mete Gündoğan, Türkiye’ye karşı başlatılan 4. nesil savaşın en büyük hedefinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin, bir avuç elit banker ailenin yürüttüğü 4. nesil savaşın odağına alındığını savunan Gündoğan, “Bana göre, 4. nesil savaşın yöneticilerinden biri de ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’dur. Küresel finans elitler başka bir şeye doğru evriliyorlar. Bu 4. nesil savaşı anlamazsak burada kaybederiz. Kimi kaybederiz Erdoğan’ı mı kaybederiz, ülkeyi mi kaybederiz? Kademeli olarak önce Erdoğan’ı sonra ülkeyi kaybederiz.” şeklinde konuştu.
Gündoğan, ”Finans elitleri var olduğu sürece dolar imparatorluğunu bitirecek gibi bir umudumuz yok mu?” sorusunu, ”Bu ciddi bir savaş, bunlar her zaman var olacaklar.” şeklinde yanıtladı.
Gündoğan şöyle devam etti:
”Bunların karşısında siz ne yapacaksınız? Bu hayati bir soru. Bir kış var, soğuk esen bir rüzgar var, kapınızı pencerenizi açarsanız, yalıtım yapmazsanız sizi hasta eder bu kış. Kötülük her zaman vardır ama iyi insanlar tedbirlerini alırlarsa kötülük hakim olamaz. Bu adamları nasıl çökertiriz diye bir derdimiz yok bizim. Çünkü bunlar çökmez. ‘Şeytanı öldürelim’ demek gibi bir şey olur. Bunlar her zaman var olur. Şeytanları öldürmek yerine içimizdeki melekleri güçlendirelim. Biz hala şu sorunun cevabını arıyoruz: Erbakan’ın günahı neydi ki 1996 yılında iktidara geldiğinin üçüncü ayında, iktidardan uzaklaştırılması için çalışmalara başlandı? Dokuz ay boyunca nefes aldırmadıkları Erbakan’ı, sonunda iktidardan uzaklaştırdılar. Acaba, bizim para-kredi sistemimiz de bu ailelerin kontrolünde mi? diye sormadan edemiyoruz. Olabilir mi böyle bir saçmalık? Neden olmasın…”
”Trump bir avcı yemi”
Prof. Dr. Mete Gündoğan, ABD’nin dünya ile kavgasının Başkan Donald Trump ile birlikte daha da şiddetlendiğini belirterek, Beyaz Saray’ın dolar marifetiyle tüm dünya üzerinde egemenlik kurmaya çalıştığını öne sürdü.
Trump’ın dolar finansörlerinin kullandığı bir enstrüman olduğunu iddia eden Gündoğan konuyu ‘’avcı-tavşan’’ benzetmesi yaparak şöyle açıkladı:
”ABD’nin dünya ile kavgası var. ABD dolar üzerinden tüm dünyayı teslim alma peşinde. İran ve Rusya’ya yaptırım uyguluyor. Çin ile gümrük savaşına girmiş durumda. Avrupa ile hem ekonomik hem de siyasi ilişkileri gerildi. En son olarak Türkiye’yi hedefe koydu. Dolar üzerinden Türkiye’ye savaş açmış durumda.
Bu dağınık savaşı küresel finans elitleri yönetiyor ve Trump da burada bir enstrüman. Yani Trump kullanılıyor. Bunu tavşan avına benzetebiliriz. Avcılar, köpekleri salarak tavşanların kendilerine doğru koşmasını sağlarlar. Tavşanlar ise köpeklerden kurtuluyorum derken birden kendilerini avcıların karşısında bulur. Avcılar da onları tek tek vurur. Buradaki tavşan Trump’ın ta kendisidir.” (AA-İSTANBUL – GÜLSÜM İNCEKAYA)
…
Vesselam
Prof. Dr. Mete Gündoğan
Bir yanıt bırakın