Son sıralarda gündemin en başına yerleşen enflasyon ve ilgili konulara ilişkin bir değerlendirme takdim edeceğim. Umarım dikkate alınır.
Şu sıralarda resmî olarak enflasyonla topyekûn mücadele ediyoruz. Her yerde bununla ilgili afişleri de görüyoruz. Vatandaşa sunulan mal ve hizmetlerin fiyatını bir şekilde (!) düşürtüyoruz.
Biliyorsunuz ki enflasyon fiyat artışıdır.
Üreticilerin, üretmek için aldıkları mal ve hizmet fiyatlarının artmasına üretici fiyat endeksi ÜFE,
tüketicilere yansıyan fiyat artışlarına da TÜFE diyoruz.
Asıl olan, ÜFE ile TÜFE arasında stabil ve istikrarlı bir ilişki olmasıdır.
Bizim halk arasında, çokça konuştuğumuz enflasyon TÜFE’dir. Vatandaşa doğrudan yansır. Hükümetler de oy kaygısıyla buna dikkat ederler.
Bugün enflasyonla topyekûn mücadele diyerek TÜFE’yi bastırmaya çalışıyoruz.
Ancak burada çok dikkat etmemiz gereken bir durum var. ÜFE ve TÜFE arasındaki oynaklık her zaman bir tarafa zarar verir. Bir tarafın aleyhine çalışır.
Şu grafik (1. Nolu) bize 2005’ten bu yana TUİK’in, ÜFE ve TÜFE yıllık rakamlarını verir.
Kırmızı alanlar, üreticilerin aleyhine bir durumdur. Çünkü üretici maliyetlerinde yaşadığı artışı satış fiyatlarına yansıtamamış demektir. Yeşil alanlar ise üreticilerin lehine olan durumdur.
Üreticiler sermayelerini kaybederlerse, tezgahlar kapanır. Kapanan bir tezgahın yerine yenisini açmak yıllarca sürecek bir iştir.
Bu grafik (2. Nolu) bize 2016’dan bu yana üretici enflasyonu ile tüketici enflasyonu arasındaki makasın gittikçe açılmakta olduğunu gösteriyor. Bu grafik bize, üreticilerin artık kazanamadığını ve çok zor durumda olduğunu gösterir.
Çünkü üreticiler maliyet artışını kendileri üstlenmek durumunda kalmaktadırlar. Bu böyle devam ederse, son 20 yılın en büyük üretim krizi ile karşı karşıya kalabiliriz!
Bu durumu, şu grafikte (3,Nolu) daha net görürsünüz.
2005 yılını baz olarak alırsak, yani hem üretici maliyetlerini hem de tüketici fiyatlarını 100 kabul edersek, birinci grafik bu şekle dönüşür. Bu da bize, üreticilerin nasıl tehlikeli bir mecraya sokulduğunu gösterir.
Artık mevcut durumda ve epey bir zamandır, üreticinin maliyet artışı tüketicinin satın alma fiyat artışının üstüne çıkmıştır.
Üreticiler bugünden itibaren desteklenmezse ülkemizin üretim kabiliyeti çok büyük bir darbe alacaktır.
Mal ve hizmet üretim sektörlerinin derhal desteklenmesi gerekir.
Bunun için hemen tedbirler alınması gerekir. Aksi halde, tezgahlar kapanırsa, tamiri belki de on yılları alacak bir darbeyi kendi kendimize vurmuş oluruz.
Lütfen bu uyarıya kulak verin.
Tezgahlar kapanmasın.
Üreticiler kaybederse hepimiz kaybederiz.
Halbuki hepimiz birlikte kazanabiliriz. Kazanmalıyız.
…
Vesselam.
Prof. Dr. Mete Gündoğan
Bir yanıt bırakın