“Prof. Dr. Mete Gündoğan | Dünyada Değişen Dengeler ve Türkiye’nin Önüne Çıkan Fırsatlar” başlıklı programdaki konuşmasında, Türkiye’nin tarihsel bağlamını ve modern yönetimine giden önemli olayları, küresel yapıların ve iklimlerin çeşitli medeniyetler üzerindeki etkisini ve Türkiye’nin değişen dünya düzenindeki rolünü değinerek başladığı konuşmasında mevcut durumu ve geçmiş ve gelecekteki ilerlemenin birbirine bağlılığını kavramak için tarihi anlamanın önemine değindi. Türkiye’nin tarihini ve Doğu Akdeniz kıyısındaki konumun önemli tarihi olaylarda nasıl önemli bir rol oynadığından bahseden Gündoğan, Türkiye’nin bu olaylar sırasında halkı korku ve çaresiz bırakan toprak ve egemenlik kaybı gibi kayıplarını vurguladı. Bu zorluklara rağmen Gündoğan, bu olayların fırsatlar ve umut getirdiğini söyledi. Ayrıca, Avrupalı emperyal güçler ve demokratik sistemlerin ortaya çıkışı gibi örnekleri kullanarak jeopolitik manzaraya ve küresel yapıların ve iklimlerin etkisine parmak bastı. Büyük Orta Doğu Projesi’ni ve uygulanmasının enerji kaynakları ve jeopolitik güç üzerindeki potansiyel etkilerine de değindi. Artan yaşam maliyeti, ekonominin dijitalleşmesi ve toplumsal sorunlar ve bunların bireysel finansal durumları nasıl etkilediği gibi çeşitli konuları tartışmaya açan Gündoğan borç ve enflasyondan kaçınmak için finansal yönetimin ve uygun ekonomi politikalarının önemini vurguladı. Genel olarak tarihsel bağlamın, jeopolitik faktörlerin ve toplumsal değişimlerin Türkiye’nin mevcut durumunu ve gelecekteki fırsatlarını nasıl etkilediğinden de bahsetti. “Prof. Dr. Mete Gündoğan değişen küresel manzarada Türkiye için ortaya çıkan fırsatlar hakkındaki iyimser tablolara değindi. Daha önce bölünmüş ülkeler arasında iş birliğinin mümkün olduğuna inandığını ve bu iş birlikleri için gerekli adımların hazırlanması ve anlaşılmasının önemini vurguladı. Kendine güveni ve kişinin ekonomisine olan inancını vurgularken, aynı zamanda güçlü dış aktörlerin varlığının dan da bahseden Gündoğan birlik eğitim ve açık iletişim yoluyla gıda kıtlığı ve su kıtlığı gibi zorluklara uyum sağlamanın önemini vurgulayan Gündoğan Türkiye’nin enerji borcuna değinerek bu konuyu ele almak için enerji üretiminin artırılmasını gerekliliğine vurgu yaptı. Konuşmasının son bölümünde Gündoğan genel olarak, değişen koşullara yanıt olarak kararlı eylemler için topluluk ve hazırlık ihtiyacına da vurgu yaptı.
