Küresel sermaye ve ekonomik düzen üzerine yapılan konuşmada, ekonomi kavramının tarihsel kökeni ve ödeme sistemlerinin önemi vurgulanıyor. Ekonomi, ödeme yapabilme kabiliyetiyle tanımlanırken, paranın bir ölçü birimi olarak işlev gördüğü belirtiliyor. Tarihte Lidyalılar, ödeme sistemini kurgulayarak Kral Yolu gibi ticaret hatları oluşturmuş; İpek Yolu ve Baharat Yolu da bu sistemin örnekleridir. Sermaye birikiminin altın üzerinden gerçekleştiği, ancak kağıt paranın ortaya çıkışıyla banknotların altın ve gümüşü temsil ettiği anlatılıyor. Sanayi Devrimi ile üretim ve ticaret artarken, Londra finans merkezi olmuş; sömürgecilikle zenginlikler toplanmıştır. 20. yüzyılda I. Dünya Savaşı sonrası Osmanlı’nın parçalanması ve II. Dünya Savaşı sonrası Bretton Woods ile dolar rezerv para birimi olmuş, merkez bankaları sistemi kurulmuştur. Bank for International Settlements, küresel finansı koordine ederken, mevcut sistem borca dayalı para üretimiyle işliyor. Ancak bu sistem, faize dayalı yapısı ve para arzının kısıtlanmasıyla ekonomik büyümeyi zorlaştırıyor. Ölçünün (paranın değeri) korunması ve genel denklik (mizan) sağlanması gerektiği vurgulanıyor. Çözüm olarak, para otoritesinin parayı tanımlaması, değerini koruması ve genel dengeyi sağlaması öneriliyor; aksi takdirde kontrollü kaos devam eder.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir